25 Temmuz 2012 Çarşamba

Protez Kapak Seçiminde Göze Alınan Kriterler ve Kapak Çeşitleri


Protez kapaklar piyasada çeşitli firmalar tarafından değişen fiyat ve kalitede üretilmektedir. Hastalıklı aort kapağın yerine takılacak protez kapaklar, çift yapraklı, tek yapraklı ve toplu kafesli metal kapaklar ile, hastanın kendisinden yada başka canlıdan ( insan,sığır,domuz) alınan üç yapraklı işlem görmüş doku kapakları şeklindedir.
  • İdeal bir kapakta aranan özellikler;
  • Uzun süreli sağlam ve fonksiyonel olmalı,
  • Vücut içerisinde pıhtı oluşumuna sebep olmamalı,
  • Kolay takılabilir olmalı,
  • Kapak kenarlarından kaçağa neden olmamalı,
  • Enfeksiyona dirençli olmalı,
Tüm bu özelliklere sahip mükemmel bir protez kapak olmadığından, mevcut kapaklar uygun hastalara takılmaktadır.
Takılacak kapağın seçimi, cerrahın kendi tercihi ( genelde çift yapraklı metal protez) ile birlikte, hastanın yaşı, kapağın işleme tarzı, açılma derecesi, elde edilebilirliği, maliyeti ve teknik servis desteğine göre olmaktadır.
Yaşa göre kapak tercihi önemli bir kriter olup, hastanın düşkün ve bakıma muhtaç hali doku protezi tipinde kapakların takılmasını gerektirir.
Yaşı 18 den küçük hastalar gelişme döneminde olduklarından kendi pulmoner kapağı ( sağ kalbi ile akciğeri arasındaki kapağı) yada işlem görmüş kadavradan alınan aort kapağının takılması önerilir. Alınan pulmoner kapağın yerinede kadavradan alınan işlem görmüş kapak takılır.
18-75 yaş arası hastalarda sırasıyla; metal kapak, kadavra kapağı ve pulmoner kapak tercih edilir. Bu yaş grubunda en uzun ömürlü olan çift yapraklı metal protez kapak ilk olarak tercih edilmelidir.
75 yaş üstü hastalara ise domuz kapağı yada sığır kalp zarından yapılan işlem görmüş doku protez kapağı takılır.
Metal kapaklar
Metal kapaklar dayanıklılığı ve iyi performansları nedeniyle en sık tercih edilen kapaklardır. 65 yaşından küçük erişkin hastalarda aort kapak için çift yapraklı metal kapak tercih edilir. Vücut içinde pıhtı oluşturabilmesinden dolayı, hastaların ömür boyu kanı sulandırıcı ilaç ( coumadin ) kullanması gerekir. Pıhtı oluşturma riski kapak takıldıktan sonraki ilk aylarda yüksektir . Kan sulandırıcı tedaviye rağmen yıllık pıhtı oluşturma riski % 1-2dir. Kan sulandırıcı tedavi kullanması gereken kronik ritim bozukluğu, kalp içinde pıhtı ve geçirilmiş vücut içerisinde pıhtı oluşumu hikayesi olan hastalarda da tercih mekanik kapak şeklinde olmalıdır. Doğurganlık dönemindeki kadınlar, aktif mide ülseri hikayesi , 70 yaş üzeri ve düzenli kan sulandırıcı ilacı kullanamayacak durumdaki psikiyatrik bozukluğu olan hastalarda tercih edilmez
Metal kapaklardan bazıları aşağıdaki gibidir

Doku kapakları
Doku kapağı takılacak hastalarda amaç, kanı sulandırıcı ilaçtan kaçınmak olduğundan, kalbin kulakçığından kaynaklanan ritim bozukluğu yada uzun süreli kan sulandırıcı ilaç kullanımı gerektiren ek hastalığı olmaması gerekir . Bu tür rahatsızlığı olan hastalarda metal kapak tercih edilmelidir. Bu kapakların en önemli dezavantajı zamanla ortaya çıkan kapaktaki yapısal bozukluktan dolayı yeniden ameliyat gerektirmesidir. Kan sulandırıcı ilaç sadece ilk 3 ayda önerilir. Yaşlı hastalarda tercih edilmesinin başlıca nedeni, hastadan beklenen yaşam süresinin, takılacak doku kapağının özelliğini yitirme süresinden daha kısa olmasıdır. 45 yaş altındaki hastalarda çabuk yıpranma etkilerinden dolayı nadiren kullanılır. Ancak kan sulandırıcı ilacı kullanamama ve periyodik kontrolleri aksatacak düzeyde sosyo-kültürel seviyesi düşük hastalara yaş sınırı gözetmeden doku kapağı takılmalıdır. Ayrıca çocuk sahibi olmak isteyen genç bayan hastalara gebelik boyunca kanı sulandırıcı ilaç kullanımı gerektirmemesinden dolayı doku kapağı tercih edilir. Kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda doku kapakları kısa sürede kireçlenme yapar ve özelliğini kaybeder.
Doku kapaklarından bazıları aşağıdaki gibidir.

Hastanın kendisinden alınan kapaklar
Pulmoner kapak, hastanın sağ kalbi ile akciğere giden ana damarı arasındaki 3 yaprakçıktan oluşur. Ameliyat öncesi yapılan kalp ultrasonu denilen ekokardiyografi tetkiki ile aort kapağın çapı ile takılacak pulmoner kapağın ölçümleri yapılır. Ölçülen değerlere göre uygun büyüklük ve çap sağlanırsa hastanın pulmoner kapağı çıkarılarak aort kapağı yerine takılır. Aort kapak yerine takılan pulmoner kapak pıhtı yapmaması,enfeksiyona dirençli olması, kan akışının mükemmel olması ve kanı sulandırıcı ilaç kullanma gereksinimi olmamasından dolayı tercih edilebilir. Vücuttaki büyümeye kalbinde uyum sağlaması açısından sıklıkla çocukluk yaşlarda tercih edilir. Yıpranma süresi metal kapaklardan kısadır. Çıkarılan pulmoner kapağın yerine ise kadavradan alınan işlem görmüş doku kapakları takılır. Uzun süreli takiplerde ise pulmoner kapağın yerine takılan kadavradan alınan kapaklarda bozulmaya yönelik problemler olabilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Diş ve Coumadin

Merhabalar, 2012 Şubat ayından beri Coumadin kullanıyorum.3 seneyi geçtim (2015 yılında yazmıştım).Nice yıllara insallah :) Genel o...